Aileye çocuk katıldığında, yaşam
artık iki kişilik değildir. Yeni can, yeni kalp atışları, yepyeni bir umuttur.
İki
kuşak öncesinde, “Allah deldiği boğazı aç bırakmaz” mantığıyla,
bakabileceğinden fazla çocuğu dünyaya getirenler, sevgiye olan ihtiyacını
görmezden gelmişlerdir. Çok çocuklu ailelerde yetişmiş kişilerin çoğunda hep
bir sevgi açlığı vardır. İnsanoğlu, takdir edilmek, saygı duyulmak, beğenilmek
ihtiyacındadır. Çocuğun ilgiden yoksun, düşünceleri önemsenmeyerek
yetiştirilmesi, bütün yaşamı boyunca bu eksikliği içinde hissetmesine neden
olur.
Anne- baba sığınılacak ilk limandır. Güçlü
bir gemi de olsa, büyük şeyler de başarsa, öyle anlar olur ki sığınmaya ihtiyaç
duyar. Limanın güvenilir olması hem limanı mutlu eder hem de gemiyi. Liman
yalnızlık çekmez, gemi de huzurludur. Çocuklarıyla iyi ilişkiler kuran
anne/baba yaşlılığından yalnızlaşmayacaktır. Günümüzde çocuklarının
ilgisizliğinden şikayet eden yaşlılarımızın, zamanında çocuklarıyla sağlıklı
ilişki kuramadığı düşüncesindeyim. Şunun da altını çizmek istiyorum, bu
düşüncem kesinlikle ilgisiz davranışları desteklediğim anlamına gelmiyor...
Bilgi
ancak hayata geçirilirse anlam ifade eder. Çocuk yetiştirmekle ya da gençlerle
iletişim kurmakla ilgili bir sürü kitap okuyabilir, engin bilgilere sahip
olabiliriz ancak bunu uygulamadığımız sürece bu bilginin hayatımıza
olumluluklar katmasını bekleyemeyiz. Nasıl ki bilgimiz deneylerle daha kolay
anlaşılır olursa; Çocuklarımızla iletişimimizi güçlendirecek şeyleri de bıkmadan, usanmadan uygulayarak bilgimize anlam katmalıyız. Bu konuda bizler büyük ölçüde
şanssızız bir kuşağız çünkü yaşayarak öğrendiğimiz çok az şey var, temelimiz
zayıf, onun için çok daha fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor...
Daha
güzel bir gelecek ve gelecek kuşaklara örnek olmak adına bilgilenelim, bu
bilgiyi uygulayalım ve deneyimlerimizi paylaşalım.
admin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder