6 Eylül 2012 Perşembe

İnternete Bilimsel(!) bir bakış :)


            İnternet, bilgiye ulaşmayı hızlandırması açısından çok yararlı bir araç olmasına karşın, bilgide seçiciliği zorlaştırdığı için de yorucu bir kaynaktır. Bunun yanında eğlence amaçlı kullanımının  çok fazla olması ise yarardan çok zarar getiriyor.  Hele sosyal iletişim siteleri var ki, yaşayan(!) bir dünya (naklen yayın)...
            Orada kim ne yapıyor, nereye gitmiş, ne yemiş, ne içmiş, nereye bakmış ve hatta ne zaman uyumuş hemen anlıyorsunuz. Fiilen görüşmeden de insanlarla ilgili anlık bilgiler ediniyorsun. Kanka/Kanki (Arkadaş) edinip ve hatta popi(!) (popüler demekmiş) oluyorsun. Ben bunları yeni kuşak adaylarından öğreniyorum.
Şunu da belirteyim, yeni kuşakla iletişim kurmakta hiç kolay değil, size tavsiyem yanınızda bir tercüman bulundurmanız.J Ben kızıma soruyorum bilmediğim kelimeleri ve bu sayede genel kültürümü geliştiriyorum(!) tabi bunu yaparken “ayyy anne bunu bilmiyor musun? Ha ha ha!” ifadesine maruz kalıyorum. İstifimi bozmamaya çalışsam da acaba ben mi gerilerde kaldım, kendimi güncelleyemedim mi düşüncesinin beni sarmalayıp sarsmasına da engel olamıyorum ama neyse ki bu uzun sürmüyor geçeği kavrıyorum..
            Dilimizin yozlaşmasına bir katkı da sanal alemden gelmiş oluyor böylelikle. Sanal bir dil ortaya çıkmış bulunmakta, anlayabilene aşk olsun...
            Bütün bunların yanında ayrıca sosyal iletişim sitelerine başka işlevsellikler de yüklenmiş durumda; mesela “Sanal laf dokundurma sanatı”J , hele bir de siyaset sanatı icra ediliyor ki akıllara zarar, dini vecibeler bile artık sosyal iletişim siteleri üzerinden yapılıyor. Yakında Hacı bile olacaklar google earth sayesinde.
            Sanal öyle bir oluşum ki tek parmak hareketiyle çok şey yapabildiğin ama fiziksel olarak hiç bir şey yapamadığın bir ortam. (parmak egzersizini saymazsakJ) Nasıl ki tuzu yeterince kullandığımızda yiyeceklerimize karşı konulmaz lezzetler katıp fazla kullandığımızda ise ölüme neden olabilecek zararları davet ediyorsak, sanal da öyle. Fazlası zarar yani, mesela hızını alamayıp laf dokundurma sanatını abarttığında olumsuz belirtiler ortaya çıkıyor. J Sanalda laf dokundurma sanatını icra eden arkadaşlarla gerçek hayatta karşılaştığımda, sanalda sergilenen eğlenceli kişiliğin aksine, somurtkan bir ifadeyle dolaştıklarını görüp şaşkına dönüyorum. Eee bu da yan etkisi olsa gerek. J  Tuz deyince çocukluğumda annemden dinlediğim tuz kadar seviyorum masalı geldi aklıma ve gülümsedim ama o masalı burada anlatmayacağım.J
            Sanal siyasetle ilgili yan etkiler konusunda kesin sonuçlara ulaşamamakla birlikte kısaca fikir beyanında bulunmadan geçmek istemedim, sanalda yapılan siyaset insanların birbirlerini aşağılayan cümleleri bol keseden kurmasına neden olduğu için, öfkeye ve dolayısı ile nabzın hızlanmasına, deyim yerindeyse burnundan solumaya neden olduğu için bedene zararlı olsa gerek. J 
            Dini vecibeler konusu ise şöyle gelişiyor, dualar yazılıp sanal aleme gönderiliyor ve Allah Rızası için dağıtılması ve sevabının alınması isteniyor. Bu sayede paylaşanlar manevi huzura(!) kavuşurken bu işi tezgahlayanlar da tıklanma kazancına kavuşuyorlar. J Alan memnun satan memnun yani, en zararsızı bu olsa gerek. (!)
            Bugün çocukça muzipliğin penceresinden bir bakış atayım dedim bu satırlar döküldü belleğimden. Ben çok eğlendim yazarken umarım sizler de okurken eğlenirsiniz. Kontrollü sanallar diliyorum herkeseJ

           



Hiç yorum yok: