Her yerde yararlı olmaya çalıştım, her yerde evimde gibiydim. Uzunca susmanın değil de uzun düşünmenin her zaman daha sağlıklı olduğuna inandım. Sağlam bir kahkahanın sağlam bir içkiden daha iyi olduğuna inandım, kuvvetli bir acının binbir mutluluktan daha yüce olduğuna inandım, karamsar ve çekingen insanların daha yürekli olduğuna inandım, ezilenlerin yanında olmanın tüm ideolojilerden daha değerli olduğuna inandım. Zaman geçtikce inandım, daha çok inandım. Perde çekmeden, küsmeden, yorulmadan inandım. İnandıkça bittim, doğdum, bittim, eridim, küllerimden doğdum. Gözlere, yüzlere, duygulara, berberime, dostuma, çayıma, kitaplarıma, hepsine inandım. İnanmak zorundaydım, daha dayanıklı olan başka bir şey yoktu.
Dünya'yı tanımak için somut tutanaklar lazımdı, inanmak zorundaydım.
Gerekçelerime her zaman inandım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder