"Hiçbir zaman kendimle vicdan mahkemesi
yapmak zorunda kalmadım. Karşıma bazen gerçek yüzler, bazen sahteler çıktı ama
olsun, Ben yine sadece hislerimle yaşadım. Asla sevmediğim birine 'Seni
seviyorum!' demedim Ya da asla birini severken karşılığını beklemedim.
Dostluğuma değer biçmedim, Sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim. Sevdiysem
sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim. Bazen çok
kırıldım, bazen belki de kırdım ama 'Hata insana mahsustur!' dedim. Affettim,
af diledim. Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yine de
affettim. Onlar belki beni saflıkla yargıladılar. Belki de içten içe sinsice
güldüler ama asıl unuttukları şuydu: 'Ben aldanmadım. Aldanan her zaman
kendileri oldular ama bunu anlayamadılar, bir insan kaybının ne olduğu
bilemedikleri için. Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.
Oysa ben hiç insan kaybetmedim! Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim, o
kadar!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder