İletişim içinde olduğumuz kişiyi
kandırmak karşımızdakine de kendimize de saygısızlıktır. Kandırmaca sadece yalan söylemekle olmuyor,
duygu ve düşüncelerimizi, ilişkimizin zedeleneceğini, yanlış anlaşılacağımız
gibi nedenlerle söylememekte, bir kandırma yöntemidir bana göre. Karşımızdaki
kişiyle sağlıklı, uzun süreli, sağlam ilişki kurmanın ön koşulu,
düşüncelerimizi uygun ifadelerle karşımızdakine iletmektir. Eğer
düşüncelerimizden ötürü iletişimimiz sürmeyecekse karşımızdakiyle
paylaşacağımız pek fazla şey yok demektir. Karşımızdakine düşüncelerimizi
olduğu gibi söylemezsek o ilişkinin bütün yükünü omuzlamış oluruz, bu da
sağlıksız bir iletişim biçimidir.
Paylaşılan,
sağlıklı iletişimlerde; dostluklar da aile içindeki ilişkilerde uzun süreli
olur. Çevremizde, bağı kopan ya da
yüzeysel olarak sürdürülen aile ilişkilerine rastlamışsınızdır. Acımasızca
olabilir belki ama ben çok büyük bir çoğunluğun böyle olduğu kanısındayım. Bunda
kandırarak kurulan, daha doğru söylemle, kurulduğu sanılan iletişimin rolü
büyüktür. Eğer anne-baba çocuğu kandırıyorsa veya da onu iyi tanıdığı için
üzerinde etkili olacağını düşündüğü konularla onu iknaya uğraşıyorsa gün
gelecek çocukta aynı yöntemi ailesine karşı kullanacaktır. Çocuk gelişimi
üzerine yazılan kitaplarda vurgulandığı gibi, çocuklar anne-babaların
aynasıdır. Ben çok kereler çocuğumda kendimi gözlemlemişimdir.
Mutluluğu
içimizde aramaktan yanayım ben de, dışsal etkenler sadece ivme katar
mutluluğumuza. İçimizde huzurlu değilsek, taşıma suyla dönmeyen değirmen misali
olur mutluluğumuz. İşte ben bu samimi iletişimlerde buluyorum mutluluğu,
dürüstçe bakabildiğim gözlerden alıyorum yaşama sevincimi. Kızımın gözlerindeki,
bana olan inancın ışıltısı, en büyük ödülümdür.
admin
admin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder