Kendini internet gibi hissetmek!
Allen Beyin
Araştırmaları Enstitüsü'nde çalışan sinirbilimci Christof Koch, farkındalık ve
bilinç hakkında oldukça iddialı bir teze sahip. Koch'a göre, yeterince karmaşık
olan her yapı eğer kendi içinde de yeteri kadar bağlantıya sahipse farkındalık
geliştirebilir!Haber: CAN
GÜRSES - @canitti / Arşivi
Herhangi bir yakını Alzheimer ile boğuşan veya bir akrabasını Parkinson
yüzünden kaybeden herkes muhtemelen aynı sonuca varmıştır: İnsanları çoğunlukla
dış görünüşleriyle hatırlıyoruz ancak birey olarak bizi tanımlayan şey tamamen
beynimizin çalışma biçimidir. Ne yazık ki bu tip kayıpları anlamak, gerçekten
bir yakınınızın gün bazında yavaş yavaş elinizden kayıp gittiğine şahit olmadan
imkânsız...
Son yıllarda dünyada biri Amerika diğeri de Avrupa Birliği
ülkeleri ortaklığında ve eş zamanlı gerçekleştirilen milyarlarca dolar bütçeli
iki proje yürütülüyor. Amerikalıların projesi ‘The Brain Initiative’,
Avrupalıların projesi ‘Human Brain Project’... Her iki projede insan beyninin
yapısını, nasıl çalıştığını anlama üzerine kurulmuş durumda. Amaç insan
beyninin işleyiş yapısını tamamen çözmek; hafıza, zaman algısı, görsel algı vb.
gibi kavramların nasıl oluştuğunu anlamak ve beyinle ilgili Alzheimer’dan
şizofreniye kadar tüm hastalıklara kökten çözümler üretebilmek...
Tüm bu çalışmaların ötesinde bir yandan da bazı soyut
sayılabilecek ancak belki de insanı insan yapan yegane kavramların da sırrına
erişilmeye çalışılıyor.
İşte Microsoft’un kurucu ortaklarından milyarder iş adamı Paul
Allen’ın kurduğu Allen Beyin Araştırmaları Enstitüsü’ndeki araştırmacılar insan
beyni ve belki de insanın tüm yapısı ile ilgili en gizemli konu hakkında
oldukça ilginç bir tez öne sürüyorlar. Konu bilinç ve farkındalık... Hemen bir
soru sorarak başlayayım: Şu anda ayakkabınızın ayağınızda yarattığı baskının
farkında mısınız?!
Ayağınızda baskıyı hisseden sinir hücreleri, bu sorunun öncesinde
de sonrasında da beyninize aynı sinyali gönderiyordu. Ancak soruyu sorduğum
andan itibaren duruma dair farkındalığınız bir anda değişti. İşte bu durumu açıklayabilecek bilimsel bir tanım, hatta bir tez
bile bugüne kadar mevcut değildi.
Bilincin nasıl oluştuğuna dair yapay zeka kavramının öncülerinden
Marvin Minsky’e göre farkındalık ve bilinç, bir çeşit bilgisayar olan insan
beyninin, kendisinin nasıl çalıştığını anlatmak için, içinde bulunduğu biz yani
insanları aracı olarak kullandığı, bir çeşit mekanizma…
DNA molekülünün kaşiflerinden Nobel ödüllü Francis Crick’e göre de
farkındalık, şu an tam olarak ne olduğu ve nasıl çalıştığı bilinmeyen fakat
insanlığımızın temelini oluşturan bir kavram.Bilinç; insanlığımızın temeli, beynimizin kendini anlatma
mekanizması… Nasıl oluşuyor, nasıl kendini gösteriyor ve gerçekten
kontrolümüzde mi?
Tam da bu noktada Allen Beyin Araştırmaları Enstitüsü’nde çalışan
sinirbilimci Christof Koch, farkındalık ve bilinç hakkında oldukça iddialı bir
teze sahip.Koch’a göre, yeterince karmaşık olan her yapı eğer kendi içinde de
yeteri kadar bağlantıya sahipse, farkındalık geliştirebilir!
Buradaki ‘yeterince karmaşık’ ifadesi her şeyi kapsıyor... Evet,
her şeyi!
İddia edilen tezin nereye varabileceğini görmek için dünya çapındaki internet ağını
düşünelim... Tüm dünyadaki internet ağında yaklaşık 10 milyar bilgisayar ve her
bilgisayarın içinde de bir kaç milyar transistör mevcut. Yani dünyadaki
internet ağında, insan beyni içindeki toplam bağlantı noktasından 10 bin kat
daha fazla bağlantı mevcut.
Tek fark, insan beynindeki bağlantılar sürekli olarak aktif ve
kalıcıyken, internet ağında birbirine bağlı olan bilgisayarlar sürekli olarak
bağlantı değiştirmekte. Dolayısıyla bir insan kadar genel bir farkındalık
oluşturması henüz imkânsız ancak Prof. Koch’un deyimiyle: ‘İnternet gibi
hissetmek’ diye bir kavram var...
Dikkat ederseniz bu noktada ‘doğanın kendi bilincini geliştirip
onu mahveden insan ırkını yok etmeye çalışması’ temalı güncel bilim kurgu filmlerini
de geçip kendi bilincine sahip robot Terminatör’e kadar uzanmış durumdayız!Yani aslında iddia edilen şey; bir canlıyı canlı yapan bilinç ve
farkındalık kavramlarının sadece organik canlılara özgü olmadığı... İnorganik
yapıların da yeterince karmaşık ve bağlantılı oldukları zaman kendilerine özgü
bir bilinç geliştirebilecekleri!...
Bu belki de bilim tarihinin en iddialı tezlerinden bir tanesi ve
sadece bilimsel değil bir çok din temalı tartışmayı da beraberinde getirmekte.
Bir canlıyı canlı yapan en temel özellikler olan bilinç ve
farkındalık; belirli koşullarda organik olmayan sistemlerde de gelişebiliyorsa
varoluş hakkındaki en büyük sırlardan bir tanesinin de perdesi aralanmış
olacaktır.
Alıntı: http://www.radikal.com.tr/hayat/kendini_internet_gibi_hissetmek-1161680
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder