Anne-baba ve çocukların arasındaki en
çok çatışma dersler konusunda yaşanmaktadır. Yaşamda her birimizin farklı
sorumlulukları var. Büyüklerin birincil derecede önem taşıyan sorumlulukları; evin
maddi ihtiyaçlarını karşılamak, temizlik ve düzeni sağlamak, günlük beslenme
için gerekli olan besinleri hazırlayarak aile için sunmak, evin tamirat ve
tadilatlarını yapmak veya yaptırmak ve listeyi uzatabiliriz. Gençlerin birincil
sorumluluğu ise eğitimini tamamlamaktır. Bunun için en başta, düzenli olarak
ders çalışmaları gerekir. Aslında geleceklerini inşa ediyorlardır, ama maalesef
çoğu zaman bu ders çalışıp çalışmama konusu çocuklarla anne-babalar arasında çatışmaya
neden olur. Çatışma öylesine büyür ve genişler ki artık “hadi çocuğum ders
çalış” demekten büyüklere, duymaktansa çocuklara gına gelir ama yine de bu
böyle sürer gider.
Sevgili gençler, farkında olmadığınız
ve hayatınızı kolaylaştıran ne kadar çok şey kendiliğinden olup bitiyor ve
sizler bunların rahatlığını yaşıyorsunuz. Bir düşünün sabah okula gitmeniz için
uyandırılmadığınızı, kahvaltınızın hazır olmadığını, harçlığınızın
verilmediğini, giysilerinizin yıkanıp ütülenmediğini, evinizin
temizlenmediğini, ihtiyaçlarınızın karşılanmadığını, yemeğinizin hazır
olmadığını, evin alışverişinin yapılmadığını ve aklınıza gelebilecek diğerler her şeyden mahrum olduğunuzu. İşi biraz
daha zorlaştıralım, bütün bunları kendinizin yapmak zorunda olduğunu düşünün
şimdi de... Nasıl olurdu hayatınız? Ben söyleyeyim altüst olurdu tek kelimeyle...
Bütün bunları söylerken, sorumlulukları yerine getirmemenin ne tür sonuçlar
doğuracağını anlamanızı istiyorum.
Sizler ders çalışmadığınızda
geleceğinizden çalıyorsunuz, gelecek bir inşaatsa eğer onun yapıtaşlarını
eksiltiyorsunuz. Sizler kendinize güzel bir gelecek inşa ederken biz
anne-babaların sizlere sunduğu ve sorumluluğu olan olanaklardan
yararlanırsınız. Bu size yapılmış bir lüks değildir, aynı zamanda sizlerin ders
çalışması veya çalışmaması da büyüklere bir ödül veya ceza değildir. Bu
pencereden bakmayı hiç denediniz mi?
Aramızda çatışma çıkmaması ve daha
iyi ortamlarda bu süreci atlatabilmemiz için karşılıklı olarak anlayışa,
hoşgörüye, güler yüze, saygıya, birbirimizi sevdiğimizi hatırlamaya ve en çokta
iş birliğine ihtiyacımız var. Hem sizler hem de bizler elimizden geldiğince çabalamalıyız.
Yaşanan her güzel gün hayat hanemizdeki artıdır.
Birlikte mutluluğumuza...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder